Bu tarif ile artık ben de çok lezzetli köfteler yapıyorum:-)
Nedense çok uğraşmama rağmen yaptığım köfteler istediğim gibi olmuyor, yaparken tadı ve kıvamı iyi olsa da pişerken sulanıyor, piştikten sonra da sertleşiyor. Birçok değişik tarifi, çeşit çeşit kıyma ile denememe rağmen itiraf ediyorum ki olmuyor.
Geçenlerde Williams-Sonoma kataloğunu karıştırırken bu tarife rastladım. Klasik tariflerden çok farklı olmasa da esas püf noktası ekmek içi ve süt karışımı. Bu sayede yumuşacık köfteler oldular. Sosuyla birleşince daha da lezzetlendiler. Tek başına servis edildiği gibi domates miktarını artırıp makarna sosu olarak da servis edilebilir.
Malzemeler
Köfte için:
3/4 su bardağı ekmek içi
1/4 su bardağı süt
1 kg kıyma
1 yumurta
1/4 su bardağı parmesan peyniri, rendelenmiş
1 çorba kaşığı maydanoz, ince kıyılmış
1 çorba kaşığı taze fesleğen, ince kıyılmış
1 çay kaşığı taze kekik, ince kıyılmış
2 diş sarımsak, rendelenmiş
1/2 çay kaşığı deniz tuzu
1/4 çay kaşığı taze öğütülmüş karabiber
Kızartmak için ayçiçek yağı
Sosu için:
3 çorba kaşığı zeytinyağı
3 adet domates, rendelenmiş
1 dal fesleğen
1/2 çay kaşığı deniz tuzu
1/2 çay kaşığı şeker
Hazırlanışı
- Küçük bir kasede ekmek içi ve sütü karıştırıp 10 dakika beklettim.
- Ardından büyük bir kaba kıyma, yumurta, peynir, maydanoz, fesleğen, kekik, sarımsak, tuz, karabiber ve süt ile ıslatılmış ekmek içini ekleyip iyice yoğurdum.
- Yoğrulan karışımdan ceviz büyüklüğünde köfteler hazırlayıp stretch filme sararak buzdolabında yarım saat beklettim.
- Bu arada ayrı bir tencerede zeytinyağında rendelenmiş domatesleri 10 dakika kadar sote ettim, pişmeye yakın tuz, şeker ve fesleğen ekleyip kapağını kapayıp altını iyice kıstım.
- Dolapta beklettiğim köftelerin herbir yüzünü kızgın ayçiçek yağında kızarttım ve kızaran köftelerin fazla yağını kağıt havluda bekleterek aldım.
- Kızarmış köfteleri domates sosuna ekleyip köftelerin sosu çekmesi için 5-10 dakika daha pişirdim.
- Üzerinde parmesan rendesi ile servis ettim.
Afiyet olsun...
16 Mayıs 2012 Çarşamba
2 Mayıs 2012 Çarşamba
Emirgan Korusundan Laleler
Bu sene biraz geç gidebildim Emirgan Korusuna. Nisan ayının neredeyse sonuna geldiğimiz için de laleler canlılığını yitirmişti. Kimilerinin üzerine basılmış, kimileri çürümeye başlamış ve birçoğu boynunu bükmüştü. O yüzden çok fazla fotoğraf çekemedim. Ama en azından makro özelliği de bulunan yeni lensimi deneme fırsatım oldu.
Benim gibi laleleri görmeyi son ana bırakan yüzlerce kişi varmış meğer. Park o kadar kalabalıktı ki sanki İstanbul ve yakın çevredeki herkes bugünü seçmişti parka gitmek için.
Herşeye rağmen rengarenk lalelerle geçirdiğim birkaç saat bana mutluluk verdi ve bazı güzel kareler yakaladım.
İyi seyirler...
Benim gibi laleleri görmeyi son ana bırakan yüzlerce kişi varmış meğer. Park o kadar kalabalıktı ki sanki İstanbul ve yakın çevredeki herkes bugünü seçmişti parka gitmek için.
Herşeye rağmen rengarenk lalelerle geçirdiğim birkaç saat bana mutluluk verdi ve bazı güzel kareler yakaladım.
İyi seyirler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)